LİTVANYA İZLENİMLERİ    
21.Aralık.2012  |   1005 Görüntülenme    |      |  


              


 

                                                         Vilnius


 

                                                   

                                           kaldığımız otel-Radviliskis


                                                  tarihten  Litvanya'da Türk esintileri


                                                             Radviliskis ilköğretim öğrencileri   


 

                                                 Radviliskis'in sembolu-tren


           

                                                         Litvanya'lı öğrencilerle


 

                                                                     Trokai


                                                                       Katılım sertifika töreni


 

                                                                         - Trokai-


                                                       Kardeş sınıf


 

 

                         Belediye Başkanının makam koltuğu


 

                                                                  Pazar yeri-Litvanya


   Türkiye’den Litvanya’ya direkt uçak olmadığından Frankfurt bağlantılı olarak Litvanya’ya gittik. Balıkesir’den akşam 19:00’da  otobüs ile ayrıldık. Sabah 05.05 uçağı ile İstanbul’dan önce Frankfurt’a oradan da öğleden sonra Litvanya’ya gittik Çok soğuk olacağını düşündüğümüz için de çok iyi giyinmiştik. Nitekim ilk gittiğimizde oradakiler yılda bir kez kurulan bir panayırı gezmemizi tavsiye ettiğinden hemen taksi ile pazarın olduğu yere gittik.

     Panayırları bizim semt pazarlarının gelişmiş hali. Her türlü şeyi bulmanız mümkün, Açıkta balık sattıkları gibi balığı  pişirip satan tezgahlar da var. Yine açık alanda bizim saç kavurmaya benzer şekilde bir sürü yiyecek satılan seyyar yerler vardı.Bir an AB ülkesinde değil miyim diye kendimi sorguladım.Çünkü bize kokoreci yasaklamayı düşünen hatta ekmeği poşetsiz satmanın uygun olmadığını söyleyen Avrupalının hali bizden kötü idi.

          Hava Pazar günü oldukça soğuktu. Panayırı  bir saatte hızlı bir şekilde  gezmemize rağmen ancak bir bölümünü gezebildik. Ahşap ürünlerini de iyi şekilde işleyip satışa sunmuşlardı. Şehirde Rus kültürü etkisi hissediliyor. Bağımsızlıklarını ilan edeli ancak 15-20 sene olmuş.

         Vilnius’ta panayırı gezdikten sonra kalacağımız şehir olan Radviliskis’e gittik. İlk giden ekip bizdik. Bizim dışımızda İtalya, Almanya, Polonya, İspanya ve tabi ki gittiğimiz ülke olan  Litvanya proje kapsamındaki katılımcı ülkelerdi.

         İlk gün diğer ülke katılımcıları da geldikten sonra Radviliskis belediye başkanını ziyaret ettik. Başkan bey bizimle yakınen ilgilendi. Belediye binasını gezdirdi. Makam odası çok küçük ve sade idi. Bizdeki makam odaları ile karşılaştırılamayacak sadelikte ve küçüklükte idi.Hatta makamında fotoğraf da çektirdik. Yine Belediye Başkanı tüm katılanlara bizzat kendisi tüm salonu dolaşarak çikolata ikram etti. İşte Avrupa ile aramızdaki en büyük farkın insani ilişkiler ve genel anlayışa dair olduğunu gözlemledim.Yoksa gelişmişlik düzeyi olarak ülkemiz birçok Avrupa ülkesinin üzerinde ama insan ilişkilerinde kat etmemiz gereken çok mesafemiz var diye düşünüyorum.

       Radviliskis’te bizi  Litvanya ekibinin öğretmenleri Rita ve Ligita  gezdirdi.Yaklaşık 20.000 kişinin yaşadığı pek büyük olmayan bir şehir. Kendine özgü mimari yapıları var. İnsanların oturdukları evler Türkiye’deki gibi, ancak çatıları daha farklı bir tarzda yapılmış. Bu nedenle daha güzel bir görünüme sahip. Küçük bir şehir olmasına rağmen konser salonu oldukça büyük ve güzel. Pazartesi akşamı hoş geldin yemeğinden sonra otele gidip dinlendik.

  İlk günden sonra hava çok soğuk değildi. İkinci gün Proje kapsamındaki kardeş okula gittik. Okulun pencerelerini proje kapsamındaki ülkelerin bayrak ve sembolleri ile süslemişlerdi. İki sınıfın penceresine “karşılama” yazmışlardı. Okulun konferans salonuna gittik. Katılımcı ülkelerden katılan kişileri isim olarak anons ettiler ve her ülke için ayrı ayrı halk danslarını sundular.Salondaki birçok çocuk da ellerinde bulunan Türk bayraklarını sallıyorlardı. Program sonrası toplu fotoğraf çekiminden sonra ellerinde Türk bayrakları bulunan çocukların yanlarına gidip onları sevdik ve onlarla da hatıra fotoğrafları çektirdik.Türkiye’den çok uzakta ellerinde Ülkemizin Bayrakları bulunan çocukları görmek ve onlarla birlikte olmak hepimizi duygulandırdı.

     Daha sonra okulda oluşturulan Litvanya’ya ilişkin kültürel eşyaların bulunduğu salona gittik. Burada yaşı tahminimce 60’ın üzerinde olan bir öğretmen büyük bir heyecan içinde salondaki eşyaları bizlere tanıttı. Bizde belli yaşın üzerinde olanlar genellikle  mesaisini bir şekilde doldurma telaşı içinde iken bize ders anlatan öğretmenin gözündeki ışıltı ve heyecan bizim için şaşırtıcı idi. Bu durum da ülkemiz ile Avupa arasındaki farklardan biriydi.

    Ertesi gün yaklaşık üç saatlik bir yolculuktan sonra ülkenin tarihi ve külürel en önemli eseri olan Trakai’ye gittik. Burası bir gölün içine kırmızı kiremite benzer taştan yapılan bir kale. Bağımsızlığın ilanından sonra ciddi bir şekilde restore edilmiş ve ülkenin kültürel etkinlikleri de bu kalede sergilenmiş. Kaledeki sergilerde ilgimi çeken en önemli husus kültürel bir eserde Türk bayrağı işlemesi (ay ve yıldız)görmemiz oldu. Yine kültürel kıyafetler de tamamen otantik. Türk kıyafetlerini yansıtan giysilerle,hatta cüppe giydirilmiş imam mumyası ile karşılaştık. Sorduğumuzda önceleri bu ülkede Uygur Türklerinin yaşadığını, İslami motiflerin Uygurlardan kaldığını söylediler. Hatta sergilenen Kuran-ı Kerim ile seccade bile vardı. Günümüzde de Litvanya’da bu Uygur Türklerinden 35-40 bin kişinin yaşamakta olduğunu öğrendik. Zaten ülke insanın tamamına yakını sarışın olmasına karşın esmer olanlar da vardı.

     Sonraki gün, proje kapsamında okuldaki sınıfları gezmeye başladık. Türk sınıfı ile eşleşen iki ayrı sınıf gezdik. Bizi Türk bayrakları ile karşıladılar. Bize Türkiye’ye ilişkin sorular sordular. Toplu fotoğraf çekiminden sonra sınıftan grubumuz ayrıldı. Ben sınıfta bulunan ve Türkiye’ye ilişkin yapılan resimleri kameraya çekiyordum.Belki bir dakika kadar gruptan ayrı kalmıştım ki sınıftaki öğretmen hemen çocuklar ile ders işlemeye başladı. Ben de rahatsızlık verdiğimi düşünerek hemen sınıftan ayrıldım . Ben, Öğretmenin bu iş disiplinine hayran oldum. Aynı şekilde ülkemize yabancı bir ülkeden heyet gelse bırak heyet ayrıldıktan sonra ders yapmayı o gün büyük ihtimalle okulda hiç ders işlenmezdi. Bu da bence Avrupa ile bizim aramızdaki anlayış ve algılayış farkının önemli bir göstergesi idi.

       Son gece veda yemeğinin ardından ertesi sabah  Radviliskis’ten tren ile Vilnius’a geçtik. Bir akşam da orada kaldık. Vilnius’u gezdik. Tarihi  binalarının ve kiliselerinin bol olduğu bir şehir.

       Ertesi günü, Vilnius’tan Frankfurt’a geçtik. Orada Kamil Amca bizi havaalanından aldı. Frankfurt’u gezdirdi. Almanya gerçekten gelişmiş ve düzenli bir şehir. Dünya’nın her tarafından insanların yaşadığı bir şehir. Frankfurt’ta Türk kültür derneğini de ziyaret ettik. Günlerdir Türk yemeği yiyememenin özlemi ile Kamil amca’nın evinde güzel bir yemek yedikten sonra İstanbul’a, oradan da Balıkesir’e döndük.

      Benim gözlemlediğim insan her yerde insan. Her yerde kültürlüsü, eğitimlisi,iyi ruhlu olanı, kötü ruhlu olanı var. Litvanya’da da panayırda küçük bir kazanç elde etmek için gün boyu soğuğun altındaki insanları görünce bizim semt pazarlarındaki insanlarımız aklıma geldi.

     Litvanya, basketbolda Dünya’nın sayılı ülkelerinden. Daha çok salon sporlarına yönelmelerinin soğuk iklimin bir sonucu olduğunu düşünüyorum.

     Litvanya’nın ekonomik durumu bizden daha iyi değil. Litvanya’daki okulda öğretmenler aylık ortalama 800 Euro maaş aldıklarını söylediler. Bazen gece 22’ye kadar çalıştıklar halde.  Proje kapsamındaki okulun öğretmenlerinden Ligita, eşinin 10 yıl savcılık yaptıktan sonra çok zor bir sınava girip hakim olduğunu, her gün 50 km  uzaklıktaki işine gittiğini, aylık kazancının ortalama 1300 Euro olduğunu söyledi. Onların çalışma koşullarına ve kazançlarına bakınca bizim çok daha iyi durumda olduğumuzun farkına vardım.

     Bu gezi ile ilgili izlenimlerimizi siz dostlarımız ile paylaşmak istedik.

     Sitemizi ziyaret eden ve duygularımızı paylaşan herkese teşekkür ederiz…


 Kamil Amca- Frankfurt


 

                                         Frankfurt-Nehir


 

                                                                  Frankfurt camii

 

 

 

 

 

Siz de Bir Yorum Bırakmak İster misiniz?

Ad Soyad
Email
Yorum
MNf1DM




ERKAN TAŞKIN      28.04.2013

Sayın Başkanım gerçekten izlenimlerinizi çok güzel anlatmışsınız, sizinle çalışırken sizden çok şey öğrendik, siteniz sayesinde halen de öğrenmeye devam ediyoruz, umarım bir gün sizinle yine çalışmak nasip olur, başarılarınızın devamını diliyorum. Saygılarımlar...

Hamit AYDINOĞLU   [email protected]   4.04.2013

Reisim maşallah evliya çelebi misalı geziyorsun.

Türkan-İsmail KOCAERLER   [email protected]   15.03.2013

İyi bir gözlem yapıp, tüm gerçekliğive güzelliği ile dile getirmişsiniz.Emeğinize sağlık.

Erdoğan IŞIK   [email protected]   13.03.2013

Çok güzel olmuş Fatih bey elinize sağlık.