ŞIRNAK İZLENİMLERİ
Türkiye'de görmediğim iki şehir kalmıştı.
Biri Şırnak, diğeri ise Tunceli. Şırnak'ta bir çok dostum/arkadaşım ve
meslektaşımın olması da gezmek için Şırnak'ı tercih etmemde önemli bir etkendi.
Ayrıca sosyal sorumluluk gereği bu yörelerde çalışan kamu görevlilerini imkan
buldukça ziyaret etmek ,moral olmak, motive etmek de gerekli diye düşünüyorum.
Kuzey Irak seyahatimi; bu nedenlere Erbil, Duhok ve Zaho güzergahını
kullanarak karayoluyla Habur sınır kapısı üzerinden yurda girmek suretiyle devam ettirdim. Habur’u karayolu ile geçmek de ayrı bir
heyecan ve tecrübe idi. Cizre Kaymakamımız sayın Mehmet Tunç ve eşi Hakim
Nurşen Gürbüz Tunç’un sıcak misafirperverlikleri sayesinde Cizre’yi, tarihi
yerlerini gezme fırsatı buldum. Habur’un Türkiye tarafında yoğun tır kuyrukları
vardı. Bazen bu kuyrukların çok daha fazla uzadığını söylediler. Bu sınır
kapısı ülkemizin en yoğun sınır kapılarından birisi.
Kısmen
yorucu bir Irak seyahatinin ardından geceyi Cizre Divan Otel’de geçirdim. Dicle
nehrinin hemen kenarında güzel ve nezih bir otel. Otel sahibi, Cizre Ticaret
Odası Başkanı Süleyman Çağlı’ya da ilgisi nedeniyle teşekkür ederim.
Ertesi gün, önce
Cizre Adliyesi’ne uğradım. Başsavcı Serdar Günay Bey’i ziyaret ettim ve
kardeşim Av Yavuz Aksoy’un samimi sınıf arkadaşı olduğunu öğrendim. Komisyon
Başkanı Mustafa Kemal Gökmen’i, Ağır Ceza Başkanları Emre Alcan Bey’i ve Merve
Canpolat Hanım’ı ziyaret ettim. Hakim Nurşen Hanım’ın ev sahipliğinde Cizre’yi
gezdim.
Cizre’nin çok tarihi bir kent
olduğunu gördüm. Öncelikle Nuh Peygamber’in kabrini ve adına yaptırılan camiyi
ziyaret ettik. Nuh Peygamber’in kabrinin oldukça büyük olması ilgimi çekti. Daha sonra
Cizre’nin en tarihi yerlerinden olan Kırmızı Medrese’yi gördük. Farklı bir
mimarisi olan bu medresenin 14. Yüzyılda yapıldığını, bölgenin alimlerinin
yetiştirildiğini ve bir nevi o dönemin üniversitesi olduğunu öğrendim. Daha
sonra Cizre Ulucami’yi ziyaret ettik. Öncesi kilise olan cami 7. yüzyılda
camiye çevrilmiş ve yapılan tadilatlarla günümüze kadar ulaşmış çok eski bir
cami. Ardından yörenin Kerem ile Aslı’sı veya Ferhat ile Şirin’i olarak değerlendirilen
Mem u Zin’in türbesini gezdik. Hikayesini türbe görevlisinden dinledik. Daha
sonra Abdülhamit Döneminde yapılan tarihi Hamidiye kışlasını ve Cizre Surlarını
gezdik. Dicle nehrini seyrettik. Tarihi mekanlar genelde tadilatta. Ancak
çoğuna ciddi bir çevre düzenlemesi gerekli bence. Çevrelerindeki binaların
arasında kaybolmuşlar gibi.
Ardından kesin
korunacak hassas alan ilan edilen Kasrik boğazına gittik. Ova coğrafyası birden
yerini dağ coğrafyasına bırakıyor. Farklı dağ yapıları arasından Dicle nehrinin
küçük bir kolu geçiyor ve akarsu kenarlarında restorantlar var. Öğle yemeğini
Dicle Nehri’nin kenarında güzel bir restorantta yedikten sonra Cizre’den
ayrıldım. Cizre gezisi için, Balıkesir’den tanıştığımız önceki Marmara
Kaymakamı, şimdiki Cizre Kaymakamı Mehmet Tunç Bey’e ve eşi Hakim Nurşen
Hanım’a çok teşekkür ederim.
Cizre sonrası
Silopi’ye doğru yola çıktık. Silopi kaymakamı Kazım Can Kuruca ve Silopi
Başsavcısı Hüseyin Kaçar’ı makamlarında ziyaret ettim. Kaymakam adayları ile
tanıştım. Silopi de beklediğimden daha büyük ve daha gelişmiş bir yer. Eşimin
memleketi Tirebolu’dan olan Galatasaray Üniversitesi mezunu kaymakam Bey’e
misafirperverliği için teşekkür ederim. Gerek Cizre, gerekse Silopi düz ve ova
yerler. Her iki ilçe de büyük ve hareketli. Özellikle Cizre’de alışveriş
merkezi, sinema ve büyük mağazalar var. Dışardan algıladığımızın çok daha
ötesinde yerler.
Cizre ve
Silopi sonrası bu kez dağlık yerleşim olan Şırnak’a doğru yola çıktık. Bu kez
ovadan dağa doğru tırmanmaya başlıyoruz. Dağın başına doğru yaklaştığımızda
Şırnak tabelası ile karşılaştık.
Böylece
gördüğüm il sayısı 80’e ulaştı. Artık sadece Tunceli kalmıştı. Şırnak’ta
öncelikle yeni göreve başlayan arkadaşım ve akrabam Gençlik Spor İl Müdürü
Abdullah Ayar’ı makamında ziyaret ettim. Görevini büyük bir heyecan ve istekle
yerine getirdiğini gözlemledim. Ardında Abdullah müdürün bir çalışanın evine yemeğe gittik. Ben de
özellikle katılarak Şırnak kültürünü ve Şırnak yemeğini bizzat görmek ve tatmak
istedim. Eve gittikten sonra sıcak bir sohbetin ardından yemeğe geçtik.
Şırnak’ta genel itibariyle devam
eden geleneksel yemek şeklimiz olan yer
sofrasında birbirinden güzel yöresel yemeklerden yedik. Sofranın sunumu da
gayet güzeldi. Bu güzel sohbet ve yemek için Şırnak’lı ailemize çok teşekkür
ederim.
Yorgun bir günün ardından ertesi gün Şırnak Adliyesi’ndeki
meslektaşlarımı ziyaretle güne başladım.
Şırnak Adliyesinde; daha önce
Foça’da bizi misafir eden Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Enes Ayaz, daha önce
Susurluk Hakimliği döneminde tanıştığımız Hakim Vildan Bakırcı, Trabzon savcı
adaylığı döneminden tanıştığımız C. Savcısı Sema Çilingiroğlu, Dursunbey
Hakimliğinden tanıştığın Hakim Lokman Hacıahmetoğlu’nu ziyaret ettim. Daha
sonra yine Balıkesir’de birlikte çalıştığımız hakim Arife Ağaya Ünal ve
Komisyon Başkanlığı görevini de yürüten Ağır Ceza Başkanı Şevket Ünal’a
uğradım. Balıkesir günlerini andık. Ardından Başsavcımız Orhan Al’ı makamında
ziyaret ettim. Başsavcımızın Trabzon’da rahmetli babam ile tesadüfen
tanıştıklarını öğrenmem de benim için hoş bir sürpriz oldu. Daha sonra
meslektaşlarımız ile birlikte Şırnak yemekleri ağırlıklı güzel bir yemek yedik.
Ardından Başsavcım ve Sema savcım ile birlikte Cudi ve Kabar dağları arasında
yer alan ve önceleri çok şehit verdiğimiz Namaz Dağı’na çıktık. Namaz Dağı,
sürekli tırmanılan bir dağın ardından tepesi düzlükten oluşan etrafa oldukça
hakim bir dağ. Devlet büyüklerinin de sıkça ziyaret ettiği ve askerimize moral
verdiği, desteğini hissettirdiği bir yer. Bize eşlik eden bir üsteğmen bize
araziyi, çevreyi ve etraftaki dağları tanıttı. Dürbün ile çevre dağları izleyen
askerin sabit dürbününden biz de çevre dağlara bakma fırsatı bulduk. Zamanında
tedirginlik ile dolaşılan dağda güven içerisinde dolaşmak mutluluk ve
gurur vericiydi. Dağdaki kar henüz erimemişti. Namaz dağı ziyaretimizi fotoğraf
ile ölümsüzleştirdikten sonra meşhur
Çakırsöğüt askeri üssünü de görüp tekrar Şırnak’a döndük.
Daha
sonra, Köprübaşı Kaymakamlığı’ndan
Şırnak Vali Yardımcılığı görevine atanan sayın Murat Ekinci’yi makamında
ziyaret ettim. Köprübaşı günlerini
andık. Hatıraları tazeledik. Ardından Şırnak Valimiz sayın Ali Hamza Pehlivan’ı
makamında ziyaret ettim. Kabulleri ve sıcak misafirperverliği için sayın
valimize çok teşekkür ederim.
Akşam sonrası Abdullah müdürüm ile birlikte Kredi Yurtlar
Kurumu’nda kalan öğrencilere Şırnak Üniversitesi Genel Sekreteri Doç Dr İbrahim
Baz tarafından verilen konferansa katıldık.
Ertesi gün İstanbul bağlantılı uçak ile
Trabzon’a dönecektim ama İstanbul’daki hava muhalefeti nedeniyle uçuşlar iptal
oldu ve ne zaman sağlıklı uçuşların başlayacağı da belirsizdi. Bu nedenle uçak
biletini iptal edip Cizre Nur firmasına ait otobüs ile Trabzon’a doğru yola
çıktık. Beni Otobüse uğurlamaya gelen Enes Ayaz Başkanıma, C. Savcıları Eray
Aslan ve Şamil Öztürk’e de ayrıca teşekkür ederim. Cizre, Nusaybin, Diyarbakır,
Bingöl, Erzurum, Bayburt, Gümüşhane üzerinden ve karlı yolları aşarak Trabzon’a
geldim. Kar, Diyarbakır’dan sonra başlamıştı ve bazı yerlerde çok yoğundu.
Seyahat yaklaşık 17 saat sürdü. Yolların güvenli olması mutluluk vericiydi.
Hatta bazen otobüste yapılan yol kontrolü sırasında arka koltukta oturanın “Ben
askeri personelim” diyerek kimliğini göstermesi de ülkemizde sağlanan güven ortamının
bir göstergesiydi. Çünkü daha önce bu şekilde bireysel asker seyahatleri o
bölgede güvenlik nedeniyle yasak olduğu gibi askerler ancak askeri konvoylar
ile birlikte seyahat edebiliyorlardı.
Benim için farklı
bir gezi olan Kuzey Irak ve Şırnak izlenimlerimi siz dostlarımla paylaşmaktan
mutluluk duydum. Bu gezilerde bana ev sahipliği yapan başta Zeki İmamoğlu ve
Abdullah Ayar olmak üzere yazı içeriğinde adlarını zikrettiğim herkese sevgi,
saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Sağlıcakla kalın…
Dolu dolu bir seyehat olmuş gerçekten. Sade anlatımınızla bizleri de, oralara götürüp gezdirmiş oldunuz Sayın Reisim. Bize de oraları gezip görmek nasip olur inşallah. Şahsınıza çok teşekkür ederim.
Sayın başkan im Allah sizden razı olsun teşekkür ederim zoru ve güzel bir gezi planı yapmış siniz bahse konu bütün mahalleri bizzat gezen biri olarak sizi tebrik etmek ten başka birşey gelmiyor elimden sadece marakimdan bir ? Cizre'de Cizreli Ahmet Adanur dan yada yaptıkların dan bahseden olmadimi hocam
Sayın başkanım,ırak, Şırnak ve silobi gezisinin paylaşımının tamamını okudum. Sanki bende sizinle beraber bu yerleri görmüş gibi oldum. Türkiye'nin tamamını gezmiş olmanız çok güzel bir şey. Görmediğiniz Tunceli'de ben iki yıl görev yaptım. Orası da güzel bir ilimiz. Aktif bir insansınız Allah enerjinizi hep daim etsin. Sizinle gurur duyuyoruz. En yakın zamanda görüşmek dileğiyle 👋
Alcak gonullu mutevazi kisili ginize hayranim sunumunuz cok guzul insanlara yol gosterici olmus tsekkurler.
Sevgili kardeşim resimler ve anlatımınla oraları bize yaşattın var ol, Atan Aslan Amcadan almış olduğun incelikle sana refakat eden veya misafir edenleri de seyehatnamene katman sana en yakışan di çok sevdim ve kurur duydum. (Kardeş tek tavsiyem o yer sofrası gibi halk ortamında resmiyeti temsil eden kravat ve onun gibi abaratlardan kurtulman, inan daha rahat ve samimi olur. nacizane tavsiye)
Fatihciğim eline sağlık. Gezi izlenimlerini, tasvirlerle ve gezdiğin yerlerle ilişkin tarihi ve güncel bilgilerle zenginleştirip adeta oralardaymış gibi hissettirdin. Artık görmediğin son ilimiz kalan Tunceli’ye de en kısa zamanda gitmeni ve Munzur coğrafyasıyla ilgili izlenimlerini paylaşmanı bekliyoruz. Belki de birlikte gitmek nasip olur. Kim bilir…
Harikasınız Sayın Hakimim
Sayın başkanım ben geçen yıl iki sefer Şirnak Cizre Nusaybin Mardin elağzi tünceli üzerinden Erzincan gümüşana Trabzon’a indim kara yoluyla Tunceli güze bir il özellikle Pülümür vadisi ayni karadenizdeki vadiler gibi görmeni tavsiye ederim nasip olursa bu yıl tekrar gitmeyi düşünüyorum Doğu ve Güney doğuyu herkesin gezip o bölgelerde devletin gücünü ve gelinen durumu görmesi gerektiğine inaniyorum saygılarımla
Nihat yilmaz 17.04.2022
Yegenim insan iliskilerin her zaman maksimum seviyede olmustur dogayla ve tarihle bunu harman yapmasini cok iyi biliyorsun ve ortaya muthis guzellik sunuyorsun rabbim yolunu guzellikte sonsuz eylesin ve seni korusun