HAKKARİ-VAN İZLENİMLERİ

         Günümüzden 20 yıl kadar önce Hakkari'ye gitmiştim. Hakkari Üniversitesinin Avrupa Birliği projesi kapsamında gerçekleştireceği "Geleceğimi Seçiyorum" etkinliğine katılmam hususunda teklif gelince ben de katkım olmasından mutluluk duyacağımı ifade ettim. Ülkemizin en güneydoğusunda üniversite ve lise öğrencileri ile buluşmak, onlara hitap edebilmek, onların yaşamlarına dokunabilmek beni heyecanlandırmıştı. Aslında fırsat buldukça memleketimizin her köşesine gitmek ve orada görev yapan kamu görevlilerini ziyaret ederek destek olmak, moral vermek, orada yaşayan vatandaşlarımızla bütünleşmek önemli. Bu amaçla yaklaşık 6 ay önce de Şırnak, Silopi ve Cizre  seyahati yaparak izlenimlerimi sizlerle paylaşmıştım.

         Trabzon'dan Van'a gerçekleşen doğrudan uçuş ile 45 dakikalık seyahatin ardından Van'a vardık. Bu şehirden ayrıldığımız 11 yıllık süreçte  Van'a ikinci gelişimdi. Göl kenarında yeni hizmete giren öğretmenevinde konakladık. Yıllar sonra tekrar Van'da olmak benim için  duygusaldı. Geldiğim gece program koordinatörü Ali Can Öncü ile birlikte 2 Nisan caddesindeki Nav cafeye ilk gelen katılımcılar ile birlikte gittik. Ben bir müddet oturduktan sonra Van'ı yaya olarak gezmeye başladım. Cumhuriyet Caddesini boydan boya, valilik ve eski adliye binasına kadar olan kısmı  yaya olarak yürüdüm. İki yıl yaşadığımız lojmanların olduğu yere gittim ama lojmanlar 11 yıl önceki Van depreminde hasar gördüğünden tamamen yıkılmıştı. Lojmanların bulunduğu boş arazide iki yıllık yaşanmışlıklar film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Van, bizim yaşadığımız zamana göre çok daha fazla değişmiş ve gelişmişti. Özellikle 2 Nisan Caddesindeki mekanlar, İstanbul'u aratmayacak düzeydeydi.

           İlk gecenin ardından ertesi günün Cumhuriyet Bayramı'nın ilk günü olması sebebi ile mesainin öğlene kadar sürecek olmasını gözönüne alarak erken saatte Adliyeye gittim. Önce Van'da görev yaparken birlikte çalıştığımız kıymetli dostum Van Başsavcısı Mehmet Nadir Yağcı Başsavcıma uğradım. Eski günleri yad ettik. Zile'de avukatlık stajını yanımızda yapan ACM Başkanı Canberk ONAROK, Adalet Komisyonu Başkanı ve ACM Başkanı Eyüphan KILIÇ, ACM Başkanı Ercan UZUN ve Balıkesir'de görev yaparken mülhakat Sındırgı Adliyesinde görev yapan Hakim Eftal SOYLU'ya uğrayıp sohbet ettik. Ardından Van'da görev yaparken zabıt katibi olan, şimdi ise başarılı Yazı İşleri Müdürleri olan Yunus DEMİRCAN, Erkan TAŞKIN ve Murat ÖZLÜ'yü ziyaret ettim. O dönem de yazı işleri müdürü olarak görev yapan şimdiki savcılık yazı işleri  müdürü Vahap Bey'e ve o dönem birlikte çalıştığımız zabıt katipleri Esra Hanım  ve Feryal Hanım'a uğradım.  İdari yargıda mahkeme başkanı olarak görev yapan üniversiteden sınıf arkadaşım Reşat Akçan'a ve idari yargıdaki diğer başkanlarımıza uğradım. Daha sonra hemen adliyenin arkasında yer alan BAM adliyesine geçerek, yine Van'da birlikte çalıştığımız  Van BAM başkanı Emirşah Baştoğ Başkanıma ve Başsavcı Salih Şengöz Bey'e uğradım. Yine eski anılarımızdan, hatıralarımızdan bahsetttik.  O dönem birlikte çalıştığımız dostlarımızı andık.

      Öğleden sonra ise Van Özel Harekat Müdürü kıymetli hemşehrim Enver Kalay'a konuk oldum. Yoğun ziyaretler sonrası bitkin düşünce ve kaldığım odanın kaloriferi yanmayınca halsiz kaldım. Ertesi akşama kadar otelde dinlendim. Van'daki Cumhuriyet resepsiyonu kaldığım öğretmenevinde olunca ben de katıldım. Sayın Valimiz ve Kolordu komutanımız ile tanıştım. Van'da çocuklarımızın eğitim gördüğü Bahçeşehir Koleji'nın müdürü Mümtaz Atlıhan Bey ile görüştüm.

         Ertesi saban Hakkari'ye karayolu ile hareket etmeden önce Van Kahvaltısında etkinlik katılımcıları; aynı uçakla birlikte geldiğimiz Av. Sayın  Selahattin Onay, İstanbul'dan gelen ünlü oyuncu  sayın Esin Gündoğdu, Ankara'dan gelen sunucu sayın Gonca Ertuğrul, Van Tıp Fak Öğr. Üyesi Doç. Dr. Sayın Sermin Algül, Tiyatro sanatçısı sayın Ümmiye Koçak ile birlikte olduk. Kahvaltı sonrası Hakkari Üniversitesine ait bir minibüsle Hakkari'ye hareket ettik.

       Güneşli ve ılık, güzel bir hava vardı. Gürpınar ve ardından Başkale'den geçtik. Yolun en zorlu yeri olan ve 32 viraj olarak tabir edilen yerde tünel çalışması bitmek üzereydi ama henüz açılmadığından klasik eski yoldan gittik. Yol üzerinde bulunan Hoşap kalesinin önünde durarak tarihi kaleyi dışardan gördük. Fotoğraf çektirdik. Yaklaşık 12 sene önce de aynı kalenin önünde rahmetli babamın fotoğrafını çekmiştim.  Yüksekova yol ayrımını da geçerek Hakkari'ye vardık

       Hakkari'ye yaklaşık 20 yıl önce bir kez gitmiştim. O zamana göre oldukça değişmiş ve gelişmiş. Şehre o dönemde  kötü ve dar bir yoldan giriliyordu. Şimdi yollar çok daha geniş ve asfalt. Şehrin girişinde Zap vadisine hakim bir yere seyir terası yapılmış. Vakit darlığı nedeniyle dönerken gezeriz diye konuştuk ama ertesi gün uçağı kaçırma telaşesi ile de gezemedik. Seyir terasını başka zaman görmek nasip olur inşallah. Hakkari'de Üniversitenin restore ettirdiği eski külliyeyi gezdik. Bina, misyonuna uygun hale getirilerek tüm halkın ziyaretine açılmış. Ardından Hakkari'nin çarşısında tüm ekip olarak dolaştık. Hediyelik eşya mağazalarını gezdik. Çarşı merkezi oldukça kalabalık ve hareketliydi. Akşam yemeğimizi çarşı merkezinde bulunan bir restoranda yedikten sonra konaklayacağımız Hakkari Üniversitesinin sosyal tesislerine geçtik. Tesise yerleştikten sonra Balıkesir'den stajyerimiz olan Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi ve Adalet Komisyonu Başkanı olan Sayın Birtan Şeker ve Balıkesir'de aynı mahkemede çalıştığımız Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sayın Bahadır Sami Nesil ile birlikte öğretmenevinde bir araya gelip sohbet etik. Balıkesir günlerini yad ettik. Daha sonra bizlere katılan Hakkari Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Harun Ünlüsoy  ile birlikte güzel sohbetimize devam ettik. 

            Yorucu bir günün ardından kaldığımız tesiste güzelce uykumuzu aldıktan sonra programın gerçekleşeceği gün güzel bir kahvaltı ile güne başladık. Kahvaltı sonrası Hakkari Adliyesine uğrayarak oradaki meslektaşlarla sohbet etme fırsatı buldum. Ardından Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlarım ile birlikte Hakkari Özel Harekat Başkanı Sayın Korhan Gürel'e uğrayıp sohbet ettik. Çorbasını içtik. Ardından etkinliğin gerçekleşeceği Hakkari Üniversitesinin kapalı spor salonuna gittik.

           Hakkari'de; üniversite ve lise öğrencilerine hitap etmek,onlarla sohbet edebilmek benim için heyecan vericiydi. Program belirlenen saatte Rektör yardımcısının  ve Proje koordinatörü Alican Bey'in konuşmaları ile başladı. Ardından ilk konuşmacı olarak ben kürsüye çıktım. Daha önce buna benzer programlara katılmış olsam da ülkemizin en güneydoğusunda gençlerle birlikte olmanın heyecanı başkaydı. Gençlere kısaca eğitimin hayatımızdaki önemini vurgulayan bir konuşma yaptım. Yine etkinliğin hedeflerinden olan mesleğim ile ilgili bilgi verdim. Gençlerin sorularını cevapladım. Yaklaşık yarım saatlik sunumum sonrası başka mesleklerden değerli katılımcılar sunumlarını yaptı. Öğrencilerde de birçok farklı meslek grubunun yetkin kişileriyle bir etkinlikte buluşmanın heyecanını gözlemledim. Orada aramıza katılan ve süper ligde mücadele eden Hakkarigücü bayan futbol takımının kaptanının yaşam öyküsünü dinlemek ve onunla tanışmak da bizim için mutluluktu.

        Sunumlarımızın ardından akşam 21:30'da Van'dan kalkacak uçağa yetişmek üzere  bize tahsis edilen minibüs ile yola çıktık. Hepimiz farklı şehirlere giden uçaklarımıza yetiştik. Gece saat 01:30 civarında Ankara bağlantılı uçak seyahati sonrasında Trabzon'da eve vardım.

          Benim içim mutluluk duyduğum bir etkinlik oldu. Amaç, bir öğrenci bile olsa onun hayatına dokunabilmek, onun yaşamına yön verebilmekti. Yaşamına dokunabildiğimiz, yön verebildiğimiz öğrencilerin çok olduğunu ümit ederim.

                 Konferansta yapmış olduğum konuşma videosu