Elveda Balıkesir,
8 yıldır severek yaşadığımız Balıkesir’den, yine severek yaşayacağımızdan emin olduğum Trabzon’a gitmek üzere ayrıldık. 8 yılın yaşanmışlıklarını, dostluklarını bırakıp gitmek bizim için hiç kolay değil. Bunun hüznünü yoğun şekilde yaşarken, yuvaya dönmenin, anne-babaya kavuşacak olmanın da sevincini yaşamaktayız.
Bu 8 yılda ne mutluluklar, ne sevinçler, ne üzüntüler yaşamadık ki...
Sevgili oğlumuz Aslan ilkokula burada başladı, ortaokulu burada bitirdi. Liseye de inşallah Trabzon'da başlayacak. Sevgili kızımız Handan'ımız burada anaokuluna başladı. Bu sene 7. sınıfa geçti. Hakan'ımız ise biz burada görev yaparken doğdu. Eşim Fatma Hanım ise üç farklı okulda çaliştı. Her bir okulda güzel dostlukları oldu.
Önceki görev yerlerimizde üç yıldan fazla çalışmadım.Ben Trabzon'da bile kesintisiz 8 yıl yaşamadım. Burası artık bizim ikinci memleketimiz oldu. İki yıl kadar önce Sürmene'de çarşıda dolaştığım sırada bir tur otobüsü bıçak satışı yapan bir mağazanın önünde durdu. Baktım 10 plaka. Daha da yaklaştım. Karesi tur. Tanıdık biri var mı diye heyecanla otobüsten inenlere baktığımda bir hanımefendi “Merhaba Fatih Bey”diye seslendi. Siması yabancı değildi. Sohbet ettiğimizde eşimin Pamukçu İlköğretim Okulundan öğretmen arkadaşı olduğunu anladım. Bu olayın gelişimi bana Balıkesir'i de memleketim gibi benimsediğimi hissettirdi.
Sekiz yıl boyunca bazen olağanüstü yoğun çalıştık. Her sene bir önceki yıla göre dosya sayılarını azalttık. Türkiye genelinde iş oranı çıkarma açısından üç yıl üst üste Türkiye birincisi olduk. Bu çalışma temposunda eşime ve çocuklarıma yeterince zaman ayıramadığımın farkındaydım. Ancak hiçbir dosyada yeterli inceleme ve araştırma yapmadan karar vermedim. Başkalarının yaşam hakkına girmektense eşim ve çocuklarımın hakkına girmeyi yeğledim.
Veda ziyaretleri kapsamında, açık ceza evindeki mahkumlarla da vedalaşmaya gittim. Avluda toplanan mahkumlara “Bir kısmınıza muhtemelen bizim mahkemece ceza verilmiştir. Hakkınızı helal edin” diye söyledim. Onlar da haklarını helal ettiler.Verilen kararların adil olduğuna inanan insanların bunu anlayışla karşıladıklarını bir kez daha anladım.
Balıkesir'de ve önceki görev yerlerinde kimseye karşı minnet duymamı gerektirecek bir ilişkinin içinde olmadım. Dosyalardaki kanıtları vicdanımla değerlendirerek özgür irademle karar verdim.
İnsanlarla ilişkilerimizi makam ve mevkilerine göre değil insani değerlerine göre kurduk. İnsanların acılarını paylaşıp azaltmaya, mutluluklarını paylaşıp çoğaltmaya çalıştık. Maddi anlamda çok zengin dostlarımız olmadı belki ama gönlü zengin bir sürü dostumuz oldu. Bu, maddiyatla elde edilebilecek bir şey değil. Elden geldiğince herkese veda ziyareti yapmaya çalıştım. Uğrayamadıklarım kusura bakmasınlar.
8 yıl boyunca çocuklarımıza kendi çocukları gibi bakan teyzelerine, güzel dostlukları için lojman komşularımıza ve Toki sakinlerine, Hakim-savcı meslektaşlarıma ve tüm yargı çalışanlarına, Balıkesir'de halen ve önceki seneler birlikte çalıştığımız tüm kamu çalışanlarına, sıcaklıklarını her zaman hissettiğim Balıkesir ve çevre illerdeki hemşehrilerimize çok teşekkür ederiz,
Artık Balıkesir'den taşındık. Eşyalar kamyona yüklenip araç bir sonraki görev yerine doğru hareket ettiğinde o kamyonun arkasından öylece bakakaldım.Sadece eşyaların değil o şehirdeki onca anı, sevinç, üzüntü, kısacası tüm yaşanmışlıkların da taşındığını hissedip, hüzünlendim.
Fiziken Trabzon'a gitsek de bu ayrılışın tam bir ayrılık olmadığını, kalbimizin hep sizlerle olduğunu bilmenizi isteriz. Zaten birçok dostumuzla tekrar görüşeceğiz inancındayız.
Hakkınızı helal edin. Allahaısmarladık...