IRAK İZLENİMLERİ

        Pandemi nedeniyle yaz tatili dışında uzun bir aradan sonra ancak tatile çıkabildim. Antalya'da Cuma günü başlayan Vergi Suçları seminerinin sona ermesi ile birlikte, daha önce gitmediğim Erbil'e, İstanbul bağlantılı uçak ile gece 02:00 civarında vardım.

         Bu tatilde Erbil'i tercih etmemin temel nedeni; yeni bir ülke görme, yeni kültürler keşfetmenin yanı sıra, yaklaşık 8 yıldır Erbil'de yaşayan sevgili kuzenim, çocukluk arkadaşım Zeki kardeşimi görmekti. Gece yarısı, hatta sabaha karşı denilebilecek zamanda beni havaalanından alan Zeki ile birlikte kaldığı eve gittik.  O yorgunlukla birlikte hemen uykuya dalmışım. Ertesi gün güzel bir kahvaltı yaparak güne başladık.

           Kuzey Irak, vize istememekle birlikte pasaport ile girilebilecek bir memleket.  Ben de giderken nasıl bir yere gittiğimin heyecanı içindeydim. Öncelikle burası dışardan algılandığı gibi güvensiz bir yer değil. Zeki'nin söylediğine göre son 8 yılda sadece iki kez terör eylemi olmuş. Ben gitmeden birkaç gün önce Erbil'deki Amerikan üssüne füze atılmış ama bu zaman zaman olan bir durummuş. 

           Erbil'i beklediğimin çok daha üzerinde gelişmiş buldum. Öncelikle şehir merkezinden şehrin dışına doğru dairesel yapılan geniş yollarla güzel bir yapılaşmaya sahip. Birçok şehirde olduğu gibi çok gelişmiş ve geri kalmış semtleri var. Gelişmiş semtlerinin yaşam kültürü İstanbul'u aratmıyor. Kafeler, restoranlar gayet büyük ve güzel. Hatta büyük bir mekanda Beşiktaş-Galatasaray maçını canlı izledik. Yemekleri bazı farklılıklar gösterse de Türk  mutfağını andırıyordu.

    2014 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine giren Erbil Kalesi oldukça eski olmasına rağmen korunaklı kalmış kültürel bir eser. Kalenin içinde tarihi caminin yanı sıra müze de bulunmakta. Kalenin hemen yanında İstanbul'daki Kapalıçarşı'nın küçüğünü andıran bir ticaret merkezi var. Burada birçok işyeri ve bu işyerlerinde değişik ürünler var. Yine bu merkezde bizim Adana Kebabı andıran lezzeti de Kebapçı Yasin'de tatmanızı öneririrm.

            Kuzenim Zeki'nin müdürlüğünü yaptığı Erbil'in en büyük alışveriş merkezi"Family Mall"modern bir alışveriş merkezi. 200'e yakın mağazanın yaklaşık 1/3'ü Türk mağazası.

              Erbil, az yağış alan ve zaman zaman kum fırtınasının yaşandığı bir yer. Bu nedenle şehrin genelde tozlu bir havası var. Erbil'de tanıştığım aslen Mardinli Ufuk Samsa kardeşimiz ile de güzel muhabbetimiz oldu.

                Erbil'de kaldığım iki günün ardından karayolu ile Habur sınır kapısından Şırnak'a gitmek  üzere kuzenim Zeki'nin tanıdığı olan, taksici Mahmut Doğramacı'nın taksisi ile yola çıktık. Mahmut ile yolda sohbet ederken YÖK Kurucu Başkanı İhsan Doğramacı'nın akrabası olduğunu öğrendim. 

                 Habur'a doğru giderken az da olsa terör tedirginliğini hissettim. Çünkü geçtiğimiz yerler daha önce sürekli terörle anılan yerlerdi. Giderken Mahmut bana aynı zamanda rehberlik yaptı. Yezidi köylerinden geçtik. DAEŞ'in yaptığı zulümleri anlattı. Önce Duhok kentine vardık. Şehir merkezini araba ile gezip Mahmut'un tanıdığı bir restoranda çay içtik. Duhok, Erbil'den daha küçük ama oranın yerleşimi de düzgün. Çok büyük ve modern bir Amerikan Koleji göze çarpıyor.

          Duhok'tan sonra Habur'un karşısında yer alan Zaho'ya vardık. Zaho daha küçük ama Türk restoranların daha çok olduğu bir yer.

            Habur'un Irak tarafında geçimini sigara ve alkolü Türkiye tarafına geçirerek sürdüren birçok insan var. Yörede bu işi yapanlara "Karınca" deniyor. Hatta mahkemelerde kimlik tespiti yapılırken ne iş yaptığına ilişkin sorulara "Ben Karıncayım" şeklinde cevap veriyorlar. Kaçakçılık suçlarına da bakmamız hasebiyle işleyişin nasıl olduğunu görmek de benim için güzel bir tecrübe oldu. Hatta sınır kapısında önümüzde bekleyen bir aracın sürücüsü, oldukça fazla olan sigara paketlerini kişisel kullanım sınırında kalacak şekilde 5 kişiye paylaştırdı. Daha sonra Mahmut'tan ayrılıp pasaport ve gümrük işlemlerinin ardından Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye girdim. Şırnak ve Güneydoğu izlenimlerimi bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım. Irak'taki misafirperverliği için Zeki kardeşime tekrar teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın...